TR | EN
TARIM ÖĞRETİMİNİN 172. YILI KUTLAMA PROGRAMI FAKÜLTEMİZDE DÜZENLENDİ.
12.01.2018

Tarım Öğretiminin Başlamasının 172. Yılı ESOGÜ’de Kutlandı

 

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi Dekanlığı’nın, Türkiye’de tarım öğretiminin başlamasının 172. yılı dolayısıyla düzenlediği “Türkiye'de Tarım Öğretiminin 172. Yılı Kutlama Programı”, ESOGÜ Ali Numan Kıraç Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti.  

            Etkinlikte Ziraat Fakültesi öğrencileri adına konuşan fakülte temsilcisi Esra Gül, günümüzde tarımın sanayileşme karşısında geri planda kaldığını ve kalkınmanın sanayi ile sağlanmaya çalışıldığını ama tarım sektörünün sadece üretim değil iş alanı oluşturma, diğer iş kollarına hammadde sağlama ve ihracat ile ülke ekonomisine katkı sağlama gibi pek çok yönüyle dünyada stratejik önemini korumaya devam ettiğini söyledi. Ziraat Mühendisliğinin öneminin insanlık var oldukça devam edeceğini belirten Esra Gül, Ziraat Mühendisleri olarak sorumluluk bilinci içerisinde, donanımlı, analitik düşünebilen ve hedefleri olan meslek mensupları olmaları gerektiğini söyledi. 

            Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi Başkanı Levent Özbunar, 2004 yılında kurulan şubelerinin Eskişehir ve ülkemiz için hizmet vermeye devam ettiğini ve şubelerinde özel sektör ya da kamuda görev yapan ve serbest olarak çalışan üyelerin mevcut olduğunu ifade etti. Şube olarak ESOGÜ’lü Ziraat Mühendisi adaylarının katkılarına da önem verdiklerini ve takdir ettiklerini dile getiren Levent Özbunar, tarım öğretiminin 172. yılında Ziraat Mühendisliği mesleğine gönül vermiş herkesin Tarım Haftası’nı kutladığını belirterek konuşmasını tamamladı.  

            Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Koç, ülkemizde 1846 yılında Halkalı Ziraat Mektebi ile başlayan tarım eğitiminin, bugün Türkiye’de 40, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 2 ve Kırgızistan’da YÖK’e bağlı olarak çalışan 1 olmak üzere toplam 43 Ziraat Fakültesi ile devam ettiğini söyledi. Türkiye’de üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranının yüzde 15 civarında olduğunu Ziraat Mühendisleri arasındaki işsizlik oranının ise yüzde 12 civarında olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Koç, bu oranların Ziraat Mühendislerinin istihdam oranının biraz daha yüksek olduğunu gösterdiğini söyledi. Prof. Dr. Ali Koç tarım eğitiminin modasının geçmeyeceğini çünkü insanın teknoloji ya da konfordan uzak yaşayabileceğini ama gıdadan uzak yaşayamayacağını ifade etti. Dünyada tarım alanlarının azalma eğiliminde olduğunu ama dünya nüfusunun da her yıl 80 milyon kadar arttığını belirten Prof. Dr. Ali Koç, artan nüfusu beslemenin yegane yolunun tarımda yeni teknolojiler ortaya koymak ve yeni üretim artışları sağlamak olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Ali Koç dünyanın şu anda gıda üretiminde fazla verdiğini ama buna rağmen açlık çeken insanların bulunmasında israfın önemli bir rolünün olduğunu ifade etti. Türkiye tarımının kendi kendine yeten ve fazlalık veren bir durumda olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Koç, ülkemizin potansiyelinin bundan çok daha büyük olduğunu ve söz konusu potansiyeli ortaya çıkarmanın da çağa uygun Ziraat Mühendisi yetiştirmekle mümkün olacağını söyledi. Prof. Dr. Ali Koç kendilerini geliştiren ve yeni bir şeyler öğrenme çabası içinde olan öğrencilerin, meslek yaşamında atıldıklarında işsiz kalmayacağını ve aranan Ziraat Mühendisleri olacağını vurguladı. Cumhuriyetimizin kurulduğu dönemden bugüne dekar başına buğday veriminin Ziraat Mühendisliğindeki gelişmeler sonucu 90 kilodan 300 kiloya kadar yükseldiğini belirten Prof. Dr. Ali Koç, diğer alanlarda olduğu gibi tarımda da kendimize güvenmemiz halinde her şeyi başarabileceğimizi söyledi. Prof. Dr. Ali Koç sözlerini, Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri olarak kendilerini yenileyip yeni çağa uygun öğrenci yetiştirmek için çaba sarf etmeleri durumunda, tarımdaki sorunların ve eğitim sorunlarının daha çabuk aşılacağına ve bundan sonraki yıldönümlerinin daha etkin ve coşkulu kutlanacağına emin olduğunu belirterek tamamladı.  

            ESOGÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Ahmet Çabuk, dünyada “bilgiye dayalı ekonomik model” kavramının yerini aldığını söyledi. Bu modeli üniversitelerde üretmek zorunda olduğumuzu ve dolayısıyla bilgi, bilgiden teknoloji ve teknolojiden ürün üçlemini tamamlamamız gerektiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Çabuk; kamu, üniversite ve sanayi birlikte hareket ettiğinde bunun başarılabileceğini ifade etti. Dünyada bilgiye dayalı ekonomik modellerin lokomotif sektörlerine bakıldığında sağlık ve tarım sektörlerinin öne çıktığının görüldüğünü belirten Prof. Dr. Ahmet Çabuk, ülkemizin de tarım ve sağlıkta ciddi potansiyelinin bulunduğunu söyledi. ESOGÜ’nün bölgede rakibi olmayan Tıp ve Ziraat Fakültelerine sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Çabuk, bu iki fakültenin bilgiyi ve teknolojiyi üretip, ürünü ülkemize sunan ve marka değeri olan fakülteler olacakları günlerin çok uzak olmadığını düşündüğünü söyledi. Yaşam bilimlerinin en güçlü uygulama alanı olan tarım alanında daha çok nitelikli insan yetiştirebilmek ve yetiştirdiğimiz insanların önüne daha çok imkan koyabilmenin daha güçlü bir ülkede yaşamanın teminatı olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Çabuk, bu teminatın da gençlerin önünü açacağını kaydetti.

            Gıda, Tarım ve Hayvancılık Eski Bakanı Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp’in “Tarım Nedir? Tarım Eğitiminin Geleceği” konulu sunumu ile devam eden etkinlik, mesleklerinde 25. yıllarını dolduran Ziraat Mühendislerine plaket takdiminde bulunulmasının ardından sona erdi.  

                                                                                       ESOGÜ B asın  ve  Halkla  İlişkiler  Müdürlüğü